Polis İşkence ve Kötü Muamele Yapıyor...

Türkiye: Polis ve Bekçi İşkence ve Kötü Muamele Yapıyor...


İnsan Hakları İzleme Örgütü, polis ve bekçilerin uyguladığı işkence ve kötü muamele vakalarının arttığını, bu durumun da iddiaların soruşturulmadığını ya da suçların cezasız bırakıldığını ortaya koyduğunu belirtti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü raporu, Türkiye'de artış gösteren gözaltında işkence ve kötü muamele vakalarının endişe verici boyuta ulaştığına dikkat çekiyor. 

Rapora göre, Türkiye'de gözaltında işkence ve kötü muamele 15 Temmuz darbe girişiminden sonra dört sene içinde belirgin bir şekilde artış gösterdi. 

Raporda, “Son beş yılda, özellikle 2016 yılındaki Türkiye’deki başarısız darbe girişiminden bu yana, gözaltında polis tarafından yapılan işkence ve kötü muamele belirgin bir şekilde artmıştır. Üst düzey yetkililerin vakaları kınamaması ve iddiaları soruşturmak yerine örtbas etmeye hazır olmaları, güvenlik güçleri için yaygın bir cezasızlığa sebebiyet vermiştir. İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından son yıllarda belgelenen diğer kötü muamele ve işkence vakalarında mağdurlar adalete ulaşamamıştır. Türkiye, işkenceye tahammül etme, işkence iddialarını yüzeysel şekilde reddetme ve gözaltındaki şüphelilerin yaralanma ve ölümlerinin ne şekilde gerçekleştiğine dair ikna edici olmayan açıklamalar yapma konusunda uzun ve kötü bir geçmişe sahiptir” ifadeleri kullanıldı.

Raporda .. İnsan Hakları İzleme Örgütü Program Direktörü Yardımcısı Tom Porteous'a göre, güvenlik görevlilerinin uyguladığı ihlallere karşı işlenen suçların cezasız bırakılması, suçu işleyenlere yasaların üstünde olduklarına dair bir mesaj veriyor ve onları gözetimlerindeki kişilere kötü muamele etmeye teşvik ediyor.

Bu şiddetin yakın zamanda mağdurlarından biri, avukat Cihat Duman oldu.

5 Temmuz'da İstanbul'da bekçilerin kötü muamelesine maruz kaldığını iddia eden avukat, dar bir sokakta iki adamın yüzüne biber gazı sıkan bekçilere, "Yaptığınız suçtur, ben avukatım" demesi üzerine yere yatırılarak kelepçelendiğini anlatıyor. Duman, "Bileklerim, koltuk altlarım, kollarım ve sırtımda bekçilerin açtığı yaraları ve ezikleri listeleyen bir sağlık raporu aldım. Bekçiler hakkında suç duyurusunda bulundum" diyor.

Mağdurlar Adalet Ulaşamıyor...

Raporda ayrıca, “Üst düzey yetkililerin, vakaları kınamaması ve iddiaları soruşturmak yerine örtbas etmeye hazır olmaları, güvenlik güçleri için yaygın bir cezasızlığa sebebiyet vermiş, mağdurlar adalete ulaşamamıştır” tespiti yer alıyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü raporunda, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni en çok ihlal eden Avrupa Konseyi üyesi devlet olma rekorunu koruduğu vurgulanarak, "İhlal kararlarının yüzlercesinde insanlık dışı, aşağılayıcı muamele ve işkence ihlalleri ile bu ihlallerin soruşturulmadığı tespit ediliyor" deniyor. 






Sansür Yasasına Dur De

      “Sansür Yasasına Dur De“

AKP ve MHP tarafından hazırlanarak Meclis’e getirilen sosyal medya düzenlemesine tepkiler devam ediyor. Sosyal medyada “Sansür Yasasına Dur De” etiketi ile başlatılan kampanya kısa sürede Twitter’da ilk gündeme yerleşti.

AKP’nin sosyal medyaya sansür öngören yasa tasarısı TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlandı. AKP milletvekilleri tarafından hazırlanarak TBMM’ye sunulan 9 maddelik sosyal medyaya ilişkin yasa tasarısının Genel Kurul görüşmeleri başladı. “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, 24 Temmuz’da TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilmişti.


TBMM Genel Kurulu'nda görüşmelerine başlanan 9 maddelik “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun Teklifi”ne ilişkin tepkiler sürüyor.

            

Rabia Naz’ın babası Şaban Vatan, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen sansür yasasına tepki gösterdi. Şaban Vatan, “Sosyal medyayla Rabia Nazımızın sesini duyurduk” dedi.

      

CHP’den sosyal medya düzenlemesine sert tepki...

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç sosyal medya düzenlemesine sert tepki gösterdi. Özkoç, Erdoğan’a “İşine geldiğinde FaceTime’ı kullanıp, işine gelmediğinde Twitter’dan dislike (beğenmeme) aldığınızda yasaklara sarılmak olmaz, olamaz. AKP’nin sosyal medyanın ruhundan anlamadığı, ortaya koyduğu ucube 'yeşil küre' uygulamasıyla gösterilmiştir” dedi.








Ya Kanal Ya İstanbul


Kanal İstanbul , Cumhuriyet tarihinde en çarpıcı projelerinden biridir . İstanbul’un, Türkiye’nin çok tartışılan konusudur . 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kanal İstanbul projesinin Çevresel Etki Değerlendirme raporunu ve 1/100 bin ölçekli imar planını tamamladı. Temmuz başında proje kapsamında imar planlarının askıya çıkması bekleniyor.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da depremden sonra ikinci büyük tehdidin Kanal İstanbul olduğunu söyledi


İmamoğlu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “İstanbul'un deprem gibi acil bir konusu varken 140 milyar liranın şehrin doğasına ve ekonomisine zarar verecek şekilde kullanılması asla kabul edilemez” dedi.



Kanal İstanbul Projesi, Arnavutköy Sazlıbosna Köyünü vurdu ...


Kanal, Sazlıbosna Köyünü geçerek Dursunköy’ün doğusuna ulaşıp Baklalı Köyünü de geçtikten sonra Terkos Gölü’nün doğusundan Karadeniz’e ulaşacak.


İstanbul Arnavutköy'e bağlı Sazlıbosna Köyü'nde verimli topraklar imara açılınca yaklaşık 250 hane köyü terk etti. Bu köy, Kanal İstanbul Projesi'ne en yakın köylerden biri.


Köylüyü yakından ilgilendiren ve mera olarak kullanılan 970 bin 300 metrekarelik parsel imara açıldı.


Aynı arazi bir süre önce Maliye Hazinesi'ne sonra TOKİ'ye devredildi. Son gelinen noktadaysa Kanal İstanbul planlarında da imara açılıp konut-ticaret alanı ilan edildi.


Kanal İstanbul bu köyü yok edecek!


proje kiminin evinden kiminin de verimli topraklarından geçiyor. Üstelik köyde tarım da bitebilir.

Maliyetlerin karşılanacağı söylensede onlar mağdur olmaktan endişeli.


Akşener, Ali Erbaş'a "Yazıklar olsun" dedi

Akşener, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a "Yazıklar olsun" dedi...

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'a çok sert tepki gösteren İYİ Parti lideri Meral Akşener, "Tarihte Atatürk'e düşman olup da Türk'e dost olan çıkmamıştır. Yazıklar olsun size" ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki haftalık grup toplantısında konuşuyor. Akşener konuşmasında, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Ayasofya’da kılınan Cuma namazında verdiği hutbedeki sözlerine sert tepki gösterdi.

Erbaş'ın, "Fatih Sultan Mehmet Ayasofya'yı cami olması için vakfetti. Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar! Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar" sözleri Ayasofya’yı müze yapma kararı alan Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetin kurucularını hedef aldığı şeklinde yorumlanmıştı.
Akşener o sözler üzerine Erbaş’a, “Tarihte Atatürk'e düşman olup da Türk'e dost olan çıkmamıştır. Yazıklar olsun size” diye yanıt verdi.


Meral Akşener’in konuşmasında , “Ayasofya’da, makamının ve sıfatının gereğini yapıp, gönülleri kazanmak yerine, lanetlerden bahsedenlere sesleniyorum; Türk tarihine, hakkıyla sahip çıkmak bir şereftir. İstiklal mücadelemizin önderi Gazi Mustafa Kemal’i anmak, bir şereftir. Sizler bu şerefle yaşamamayı tercih edebilirsiniz” dedi.

"İktidara sesleniyorum, Diyanet İşleri Başkanlığı bizim için kıymetli makamdır ama siz utanmadan Ayasofya’yı düşmandan kurtaran ecdada saygısızlık ederken, 16 Türk adasında Yunan bayrakları, dalgalanmaya devam ediyor. Onlar şanlı bayrağımızı ateşe vererek milli onurumuza hakaret ediyor, ama Siz hala Mustafa Kemal ile uğraşmaya devam ediyorsunuz, Yazıklar olsun size." dedi . 









Atatürk'e çirkin saldırı..

Atatürk'e saldırılar sürüyor... 


Atatürk’e çirkin sözler: Biz bugün o kemikleri sokağa attık.

Ayasofya'nın açılışında Diyanet İşleri Başkanı'nın Atatürk'e lanet okumasının yankıları devam ederken, Fetih TV'de yayımlanan bir röportaj dikkat çekti.


Ayasofya’nın açılması kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Hilafet söylemleri ardı ardına gelirken şimdi de Atatürk hedefe oturtuldu.

Yeni Söz Gazetesi'nin eski yazarı Hasret Yıldırım, Ayasofya'nın ibadete açılmasıyla ilgili Atatürk'ü kast ederek, "Biz bugün o kemikleri sokağa attık" şeklinde rezil ifadeler kullandı. 

Ayasofya önünde bir röportaj veren Hasret Yıldırım, röportajda, “Hilafet nereden battıysa oradan kalkacak. Allahın izniyle bugün hilafetin kalkışının ilk adımı atıldı” ifadelerini kullandı.

Ayasofya önünde bir röportaj veren Hasret Yıldırım , "Hilafet nereden battıysa oradan kalkacak. Allahın izniyle bugün hilafetin kalkışının ilk adımı atıldı” ifadelerini kullandı.
Ayrıca 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını eleştiren Yıldırım "Ayasofya kararı Mustafa Kemal'in mezarının açılarak kemiklerinin sokağa atılması demektir" ifadelerini kullandı.



"Atatürk'ten hesap soracağız" dedi!

Yılmaz, Atatürk'ten hesap soracaklarını söyledikten sonra, 5816 sayılı kanunu yani Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunu'nu eleştirdi.


Yıldırım, Mustafa Kemal Atatürk'ü hedef aldıktan sonra bu seferde Atatürk'ün yakın dostu ve Cumhuriyet döneminin en etkin gazetecilerinden olan yazar ve milletvekili Falih Rıfkı Atay'a 'sarhoş' dedi.

Hasret Yıldırım açıklamalarına şöyle devam etti : “Falih Rıfkı Atay diye bir sarhoş var. Sarhoş demekten çekinmiyorum. Mustafa Kemal’in içki sofralarının bir numaralı adamıydı. Bunun hatıralarında bir söz var; ‘Ayasofya’nın camiye çevrilmesi demek’ .

Mustafa Kemal’in mezarının açılarak kemiklerinin sokağa atılması demektir.’ İşte Müslümanlar bu şuurda olursa mevzuyu çözerler. Biz bugün o kemikleri sokağa attık. Ama Falih Rıfkı’nın hitabıyla. İşin içinde kanun var ben konuşmaya korkuyorum” söyledi.







Türkiye’de Hilafet Tartışması

Türkiye bir Cumhuriyettir...

Türkiye, dinle devlet işlerinin birbirinden ayrıldığı laik bir ülke. Ülkemizin yönetim şekli ise Cumhuriyet.

“Hilafet” konusu günlerdir Türkiye gündeminde. Halifelik yani hilafet sistemi Hz. Muhammed’in vefatı sonrasında ortaya çıkan bir siyasi yönetim şekli. Mutlak monarşiyle yönetilen Osmanlı’da da hilafet sistemi bulunuyordu. Bu yönetim şekli ilk başlarda siyasi bir anlam taşırken zamanla bir mezhebin temsilcisi olmaya başladı. Son günlerde ise Ayasofya Müzesi’nin camiye dönüştürülmesiyle birlikte, hilafet ve halifelik yeniden gündeme geldi. Ancak bu konu asıl, Albayrak Grubu’na ait olan Yeni Şafak gazetesinin haftalık olarak yayınlanan Gerçek Hayat isimli dergisinde “Hilafet için toparlanın” çağrısı yapmasıyla bir ada herkesin gündemine oturdu. Büyük tepki çeken bu çağrı sonrası ise “Hilafet nedir?” sorusu merak konusu oldu.


AKP Sözcüsü Ömer Çelik : 

Türkiye’de Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinin ardından Gerçek Hayat dergisi tarafından başlatılan hilafet tartışması gündeme oturdu. AKP Sözcüsü Ömer Çelik "rejimle ilgili siyasal kamplaşma üretmek yanlış" dedi.


Çelik, hilafet tartışmasına ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Çelik, "Dünden beri sosyal medyada siyasal rejimimizle ilgili ortaya çıkan sağlıksız tartışma ve kamplaşma, Türkiye’nin gündemi değildir" söyledi.


Çelik paylaşımlarında, “Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir. Bu nitelikleriyle Cumhuriyetimiz hepimizin ortak çatısıdır. Ülkemizin siyasal rejimi büyük sosyal ve siyasal tecrübelerden geçmiş ve geleceğe yürümektedir. Türkiye’nin siyasal rejimiyle ilgili siyasal kamplaşma üretmek yanlıştır. Cumhuriyetimiz tüm nitelikleriyle gözbebeğimizdir. Dünden beri sosyal medyada siyasal rejimimizle ilgili ortaya çıkan sağlıksız tartışma ve kamplaşma, Türkiye’nin gündemi değildir. Türkiye Cumhuriyeti güçlü ve büyük bir devlet olmasının yanı sıra, tüm dünyada ‘bilhassa kimsesizlerin kimsesidir.’ Sorumluluğumuz ahlaki ve siyasidir.” Söyledi.


Çelik , “Cumhuriyetimiz ilelebet payidar kalacaktır. Cumhurbaşkanımızın dirayetli yönetimiyle milletimizin özlemlerine sağlam adımlarla ulaşacağız. Duamız milletimizledir.Gayretimiz biricik ülkemiz içindir. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti “kaydetti.




Bilal Erdoğan, harf devrimini eleştirdi.

Bilal Erdoğan harf inkılabını hedef aldı..

Ayasofya'da kılınan Cuma namazında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Atatürk'ü hedef alan sözlerinin ardından, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, harf devrimini hedef alarak, "Yunanistan, Çin niye alfabesini değiştirmemiş? Demek ki gelişmenin alfabeyle alakası yokmuş" dedi.


Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, CNN Türk'te Hakan Çelik ile Hafta Sonu programına konuk oldu...

CNN Türk'te Bilal Erdoğan'a Hakan Çelik, "İngilizce, İtalyanca, Fransızca, Arapça, çok dil konuşan bir insansınız, iyi de bir eğitim kariyeriniz var. Burada izleyicilerimiz ilk defa sizi televizyonda görmüş olabilir. Siz televizyona çok az çıkan bir insansınız. Belki de üçüncü program olmuş olabilir. Neden bu kadar az kendinizi anlatıyorsunuz? Çünkü gerek sosyal medya gerek geleneksel medyada Bilal Erdoğan dendiği zaman ortaya çıkan algıyla şu an Bilal Erdoğan arasına bir uçurum vardır. Biraz kendinizi anlatmamak yönünde kırgınlık, küskünlük, tepki mi, daha çok kendinizi anlatmayı düşünmediniz mi?" sorusunu sordu.

Bilal Erdoğan,"Şimdi tabii bunları 17/25 Aralık’tan önce yapsaydım daha anlamlı olurdu gibi düşünüyorum. O dönemden sonra ne zaman gündem olsa ‘Kendine daha iyi tanıtman lazım’  dendiği zaman o işe ben girişemedim" cevabını verdi.


Konuşmasında harf inkılabını da hedef alan Bilal Erdoğan, "İlkokulda olduğum yılları hatırlıyorum. Çok net bir şekilde alfabemizden dolayı geri kaldığımız bize anlatıldı. O zaman sorgulamamıştım ama sonradan düşününce... O zaman komşumuz Yunanistan niye alfabesini değiştirmemiş? Komşumuz Gürcistan... Hadi Gürcistan'ı çok ileri bir ülke olarak değerlendirmeyelim. Japonya niye alfabesini değiştirmemiş? Çin niye alfabesini değiştirmedi? O zaman insan diyor ki demek ki gelişmenin alfabeyle bir alakası yokmuş. Sonra başka ülkelere bakıyoruz. Kıyafetini değiştirmeden gelişen de var. O zaman niye kıyafet değiştirmeyi gelişmeyle irtibatlandırmışız? Yani şekil olarak değişmenin ruh olarak değişmeyle ilişkisi öyle sanıldığı gibi kolay değil” söyledi .










Kanal İstanbul Sazlıbosna Köyü yok edecek .

Kanal İstanbul 3 köye vurdu


Kanal İstanbul , Cumhuriyet tarihinde en çarpıcı projelerinden biridir . İstanbul’un, Türkiye’nin çok tartışılan konusudur . 


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2011 yılında duyurduğu çılgın proje 'Kanal İstanbul'a rota kesinleşti. Çılgın projede piyango, Sazlıbosna, Dursunköy ve Baklalı köylerine vurdu. Bölgelerdeki emlakçılara ‘Kanal manzaralı arsa’ siparişi verilmeye başlandı.


İstanbul Boğazına alternatif olarak planlanan proje alanı Avcılar, Küçükçekmece, Başakşehir ve Arnavutköy ilçeleri sınırları içinde yer alacak. ‘Çılgın proje’ için belirlenen güzergâha göre Kanal İstanbul Marmara Denizi’ni Küçükçekmece Gölü’nden ayıran kıstaktan başlayarak, Sazlıdere Baraj Havzası boyunca devam edecek.


Kanal, Sazlıbosna Köyünü geçerek Dursunköy’ün doğusuna ulaşıp Baklalı Köyünü de geçtikten sonra Terkos Gölü’nün doğusundan Karadeniz’e ulaşacak.


Kanal İstanbul Projesi, Arnavutköy Sazlıbosna Köyünü de vurdu...

İstanbul Arnavutköy'e bağlı Sazlıbosna Köyü'nde verimli topraklar imara açılınca yaklaşık 250 hane köyü terk etti. Bu köy, Kanal İstanbul Projesi'ne en yakın köylerden biri.


Köylüyü yakından ilgilendiren ve mera olarak kullanılan 970 bin 300 metrekarelik parsel imara açıldı.


Aynı arazi bir süre önce Maliye Hazinesi'ne sonra TOKİ'ye devredildi. Son gelinen noktadaysa Kanal İstanbul planlarında da imara açılıp konut-ticaret alanı ilan edildi.


Kanal İstanbul bu köyü yok edecek!


proje kiminin evinden kiminin de verimli topraklarından geçiyor. Üstelik köyde tarım da bitebilir.

Maliyetlerin karşılanacağı söylensede onlar mağdur olmaktan endişeli.













Dolar - euro kaç TL?


Dolar - euro kaç TL?


Dolar'ın düşüşü Euro'nun yükselişi sürüyor! 

Son dönemdeki hareketleri ile dikkat çeken Euro ve Dolar ne kadar olur merak ediliyor? Sonuçta doların kaç TL olduğu herkesin ekonomik durumunu yakından ilgilendiriyor. Dolara yatırım yapmak isteyen vatandaşlar Her gün dolar yükselecek mi araştırması yapıyor. 


Dolar ve Euro kuru haftanın 4. işlem günü olan 23 Temmuz 2020 Cuma günü farklı konumlarda seyrediyor. Dolar kurunun hafif çaplı gerileme yaşadığı aynı dakikalarda Euro kuru ise yüzde 0,10’luk bir artış daha gerçekleştirdi. Bu artış öncesi 7,90 TL barajını aşan Euro artışla birlikte bu seviyedeki konumunu güçlendirdi...


23 Temmuz 2020 Perşembe günden itibarıyla Dolar yaşadığı yüzde 0,02’lik düşünün ardından 6,85 TL seviyelerinden işlem görüyor.
Bir süredir yükseliş trendinden olan 8 TL barajını zorlamaya devam eden Euro kuru ise bugün yaşadığı yüzde 0,10’luk son artışın ardından 7,93 TL seviyesinde konumlandı. 






Türkiye "eksik demokrasi" sınıfında yer aldı..

Türkiye "eksik demokrasi" sınıfında yer aldı..


Bertelsmann Vakfı'nın ardından Würzburg Üniversitesi'nin araştırmasında da Türkiye "ılımlı otokrasiler" arasında gösterildi. Araştırmada 179 ülkede demokrasi kalitesindeki değişimler mercek altına alındı.

Almanya'da Würzburg Üniversitesi'nden bilim insanlarının, dünya çapında demokrasilerin gelişimiyle ilgili yaptığı kapsamlı araştırma çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.

Ülkelerin demokratiklik ölçeğinde sırasıyla "işleyen demokrasi", "eksik demokrasi", "melez rejimler", "ılımlı otokrasi" ve "sert otokrasi" olarak sınıflandırıldığı araştırmada Türkiye "ılımlı otokrasiler" arasında yer aldı.

"Demokrasi Matriksi"nin 2019 yılı verilerine göre Türkiye, 2012-2019 döneminde en sert düşüşü yaşayan ülkeler arasında gösterildi. 2012'de "eksik demokrasi" olarak sınıflandırılan Türkiye 2019'da "ılımlı" otokrası seviyesine geriledi. Türkiye matrikste 179 ülke arasında 140'ıncı sırada yer aldı.






Trabzon'da vaka sayısı 200'ü aştı.

TRABZON'da, yeni tip koronavirüs vakalarında artış yaşanıyor. 



Trabzon’da koronavirüs vaka sayısı kaç? Ülkemizde etkisini gösteren koronavirüs için vatandaşlar Trabzon vaka ölüm tedavi sayısını merak ediyor. 

Türkiye genelinde yeni tip koronavirüs vakalarında düşüş görülmesine rağmen, Trabzon'da pozitif vaka sayıları artıyor. işte Trabzon korona vaka sayısı



TRABZON'da, yeni tip koronavirüs vakalarında artış yaşanıyor. 200'den fazla kişinin hastanelerde koronavirüs tedavisi gördüğü öğrenilirken, pandemi hastanelerinde yaşanan yoğunluk üzerine yeni vakalar, ilçe hastanelerine yönlendirilmeye başlandı.

Kent genelinde azalmaya başlayan pozitif vakalar 20'lere kadar gerilemişti. Haziran ayına girilmesinin ardından vaka sayısı yeniden artmaya başladı. Kentte pozitif vaka sayıları 200'ü geçti. Günden güne artan yeni vakalar nedeniyle Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Haçkalı Baba Devlet Hastanesi ve Yavuz Selim Kemik Hastalıkları ve Rehabilitasyon Hastanesi doldu.


Trabzon'da emniyet ekipleri, koronavirüsle mücadele kapsamında alınan tedbirlere başladı. 

Güvenlik güçleri, Sokak'ta denetim yapan polisler, maske takmayan veya maskesini yanlış takan yada sosyal mesafe bırakmayan vatandaşları uyarıyor.







Altın fiyatlarında yeni rekor...

Gram altın fiyatı rekor kırdı


Altın fiyatları hakkında bilgi almak isteyenler arayışa koyuldu. Gram, çeyrek, yarım, tam altın fiyatları kaç lira oldu merak konusu...

İşte Altın fiyatları...

Ons altın fiyatlarında yaşanan yükselişle rekor üzerine rekor kırmayı sürdüren gram altın fiyatları, yeni güne zirve seviyesine yakın başladı. 

Gram altın tarihi zirve seviyesini 405.52 liraya taşırken saat 15.52 itibarıyla 404.56 lira seviyesinde hareket ediyor. 

Çeyrek altın 662 lira, Cumhuriyet altını da 2.635 liradan satılıyor.



Altının ons fiyatı ise 1841 dolar seviyesine kadar yükselerek 14 Eylül 2011 tarihinden beri en yüksek seviyeyi görürken şu dakikalarda yüzde 1.16 oranında yükselişle 1839 dolardan işlem gördü.













kadınlar ,Pınar Gültekin için sokaklara çıktı...

 kadınlar
Pınar Gültekin için sokaklara çıktı, Eylem yaptı...


Pınar Gültekin'in katledilmesini protesto etmek için bir araya gelen kadınlar, artan kadın cinayetlerine ve erkek şiddetine karşı sokağa çıktı.


Türkiye'deki kadın hakları örgütleri, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğrencisi Pınar Gültekin'in öldürülmesinin ardından kadına yönelik şiddeti protesto etmek için birçok kentte gösteri düzenledi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri öncülüğünde İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Muğla, Samsun ve Edirne'de Salı akşamı binlerce kadın sokağa çıktı.

Kadınlar, Muğla'nın Ula ilçesinde 5 gündür kayıp olan üniversite öğrencisi 27 yaşındaki Pınar Gültekin’in, Cemal Metin Avcı isimli erkek tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Pek çok kentte kadın cinayetlerine karşı mücadele çağrılarının yapıldığı eylemlerde kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri son bulana kadar "susmuyoruz" denildi.



İzmir’de Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde yürüyüş yapmak isteyen kadınların önü polislerce kesildi. Yürümekte ısrar eden kadınlara polis müdahale etti. Müdahale esnasında kadınlar polisler tarafından yerlerde sürüklendi ve darp edildi. Darp edilen yaklaşık 15 kadın gözaltına alındı. Kadınlar gözaltı sırasında sık sık, “Katledilen kadınlar isyanımızdır” sloganları attı.

İstanbul’da kadınlar Birlikte Güçlü Platformunun çağrısıyla çok sayıda kadın kadıköy rıhtımda bir araya geldi. Kadınlar, "Bugun Pınar Gültekin için buradayız. Pınar kendi hayatını yaşamak istediği için öldürüldü. Bu herhangi birimiz olabilir. Buradayız bizi koruyan kanunları kaldırmaya çalışanlara buradan hep beraber "bizim" diyoruz" açıklamasında bulundu.


Kadın Cinayetlerini Durduracağız platformu ve Kadın Meclisleri'nin çağrısı ile Beşiktaş'ta bir araya gelen yüzlerce kadın da "kadın yaşam özgürlük", "Asla yalnız yürümeyeceksin" sloganlarıyla erkek şiddetini protesto etti. İstanbul Sözleşmesinin bir an önce uygulamaya konulması çağrısında bulunan kadınlar, meydanlardan kazanarak gitmek istediklerini belirterek "Milyonlarca kadının öfkesiyle bu meydanlardayız. Her kadına diyoruz ki 'asla yalnız yürümeyeceksin'" dedi.