Hamza Yerlikaya'nın "diploma" haberlerine erişim engeli!


Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı, Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, eski AKP milletvekili ve eski güreşçi Hamza Yerlikaya’nın yargılandığı mahkemenin kararına erişim engeli getirildi. Karara göre, ortaokul mezunu Yerlikaya, sahte lise diploması kullanmıştı.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı, Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, eski AKP milletvekili Hamza Yerlikaya’nın belgede sahtecilik suçundan yargılandığı davada mahkemenin kararı ortaya çıktı. Kararda, “Mevcut delil durumuna göre ancak sanığın sahte olan diplomayı bilerek kullandığı söylenebilir” denildi.

Konuya ilişkin birçok siyasetçi açıklama yaparken, onlarca web sitesinde haberler yapılmıştı. 

ERİŞİM ENGELİ

Bakırköy 1. Sulh Ceza Hakimliği, Hamza Yerlikaya'nın lise diplomasının sahte olduğunu ilişkin haberlere, 'kişilik hakları ihlali' gerekçesiyle bugün erişim engeli ve kaldırılmasına ilişkin karar verdi. 

ENGİN ÖZKOÇ'TAN TEPKİ

CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, ''Arkadaşlar, Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya'nın lise diplomasının sahte olduğuna ilişkin açıklamam mahkeme tarafından engellendi. Haberiniz olsun. Bunu paylaşarak herkesi haberdar edin... Meydan okuması buraya kadarmış'' ifadelerini kullandı.

Uygurlar Çin'in Ankara Üzerindeki Baskılarından Endişeli


 

Çin'de Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi, Çin ile Türkiye arasında 2017'de imzalanan fakat TBMM'nin henüz onaylamadığı "Suçluların İadesi Anlaşması"nı oylayarak kabul ettiğini duyurdu.

Çin Parlamentosu'nun internet sitesinde cumartesi akşamı duyurulan haber, Türkiye'deki Uygur diasporasında endişe yarattı

Pekin yönetimi bu anlaşma çerçevesinde özellikle Türkiye'ye sığınmış ve "terör suçu" işlediğini ileri sürdüğü Müslüman Uygurların sınır dışı edilmesi sürecini hızlandırmayı hedefliyor.

Bununla birlikte ikili anlaşma metni birçok ret maddesi de içeriyor. Örneğin sınır dışı isteği gönderilen ülkedeki kişinin bir "siyasi suç" işlediği düşünülüyorsa, kişi isteğin yapıldığı ülkenin de vatandaşı ise ya da iltica hakkından faydalanıyorsa Pekin'in sınır dışı talebi reddedilebiliyor.

Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan Dünya Uygur Kongresi Sözcüsü Dilşat Raşit, sınır dışı etme anlaşmasının Çin'den kaçmış ve henüz Türk vatandaşlığı almamış Uygurlar arasında "büyük bir panik" yaratacağını söyledi. Pekin yönetiminin Ankara üzerinde anlaşmanın kabul edilmesi için Ekonomik bir baskı oluşturduğunu ileri süren Raşit, "Türk hükümetine bu anlaşmanın bir zulüm aracı olarak kullanılmasını önleme çağrısında bulunuyoruz" dedi.

Lenfoma tedavisi gören yoğun bakım hemşiri hayatını kaybetti


Mersin'in Tarsus İlçesi'ndeki Devlet Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde hemşire olarak çalışan ve lenfoma (Lenf kanseri) tedavisi gördüğü öğrenilen Kadir Saldız nöbet çıkışı dinlenmek için uzandığı kanepeden bir daha uyanamadı. Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şube Başkanı Zeki Sinan Doğan, "Böyle hastaların yoğun bakımlarda özellikle covid yoğun bakımlarda çalıştırılmaması lazım. Bu taksirli adam öldürmeye benziyor. Bu bile bile ölüme yollamak gibi bir şey" diyerek tepki gösterdi. Saldız'ın Covid-19 test sonucunun da pozitif çıktığı belirtildi.

Mersin Tarsus Devlet Hastanesi’nde yoğun bakım servisinde hemşire olarak görev yapan 40 yaşındaki Kadir Saldız, sabaha karşı nöbetini arkadaşlarına devretti. Arkadaşına ‘Ben biraz dinleneceğim” diyerek dinlenme odasındaki kanepeye uzanan Saldız, bir daha uyanamadı.

Evli ve 3 çocuk babası olan Saldız’ın lenfoma tedavisi gördüğü öğrenildi. Kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği ihtimali üzerinde durulan Saldız’ın cenazesi otopsi için Ankara’ya gönderildi. Saldız’ın kesin ölüm nedeni yapılacak otopsinin ardından netlik kazanacak.

 

İYİ Parti'li Çıray isyan etti: İstifa için ne bekliyor?

 


İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, 12 kişinin yaşamını yitirdiği Gaziantep'teki özel hastanede meydana gelen patlamayla ilgili "Türkiye'de insan hayatı bu kadar ucuz mudur? Sayın Bakan istifa için daha ne bekliyor?” dedi. 

Sağlık Bakanlığı’nda geçmişte müsteşarlık da yapmış olan İYİ Parti İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, özel hastanede yaşanan patlamayla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı’na tepki gösterdi.

Yaşananların ilk olmadığını ve ihmal olduğunu söyleyen Çıray, “Şu anda hastanelerde oksijen tüpü yetersizliği vardır. Oksijen tüpü karaborsadır. Sağlık Bakanlığı'nı gerekirse bazı özel tedarik sağlayan fabrikalara el koymaya davet ediyorum” diyerek Bakanlığa çağrı yaptı.

Çıray’ın açıklaması şöyle:

"OKSİJEN TÜPÜ KARABORSA: Hastalarımıza yoğun bakımlarda yer bulunmamasının yanında, salgın kontrolünde yaşanan sıkıntılara yeni skandallar eklemeye başladılar. Bunun son örneği Gaziantep'te hastanede yaşanan patlamayla 12 vatandaşımızın hayatını kaybetmesidir. Bu ilk değildir, son dönemde hastanelerde oksijen tüpü nedeniyle sık sık patlamalar meydana gelmektedir.

İSTİFA İÇİN NE BEKLİYOR?: Bu ihmal 12 cana mal olan bir skandaldır. Üniversite hastaneleri ve özel hastaneler bu konuda neden uyarılmamıştır? Bu skandalın hesabının verilmesi gerekir. Türkiye'de insan hayatı bu kadar ucuz mudur? Sayın Bakan istifa için daha ne bekliyor?"


Eski Brüksel Büyükelçiliği Basın Müşaviri 100 kilo eroinle yakalandı, talimatla basından gizlendi!

 

 

Sosyal Uyum İçin Avrupalı Müslümanlar Girişimi (EMİSCO) Sözcüsü, Avrupa Yozgatlılar Federasyonu Başkanı, eski Brüksel Büyükelçiliği Basın Müşaviri Veysel Filiz'in otomobilinde yaklaşık 100 kilo eroin maddesi bulundu.

Hamzabeyli Sınır Kapısı'ndan ailesiyle birlikte yurtdışına çıkış yapmak isteyen Veysel Filiz'in otomobilinde uyuşturucu madde bulunduğu ihbarı yapıldı. İhbar üzerine Veysel Filiz'in otomobili gümrükte ince aramaya tabi tutuldu. Aracın gizli bölmesinde piyasa değeri yaklaşık 5 milyon Euro olan 100 kilo eroin ele geçirildi.

15 gün önce meydana geldi

Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'ün haberine göre; Türkiye'nin Brüksel Büyükelçiliği'nde Basın Müşavirliği görevinde bulunan, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, meslekten ihraç edilen Veysel Filiz'in, Yozgat'ta bulunan yakınları, olayın bir komplo olduğunu öne sürdüler. Filiz'in de, açtığı davaları kazandığını ve bir ay içinde görevine döneceğine söylediği öğrenildi.

Sınır kapısında uyuşturucu yakalandığında bunu basına açıklayan gümrük yetkilileri, bu kez farklı bir uygulama yaptı. Uyuşturucu olayının duyulmaması ve basına bu konuda kesinlikle bilgi sızmaması talimatı verildi. Talimat gereği olayla ilgili basına bilgi sızmamasına özen gösterildi. Yaklaşık 15 gün önce meydana gelen kaçakçılık olayı da bu yüzden şimdiye kadar gizli kaldı.

 

Yaralı yolcularla dolu Londra'dan İstanbul'a inen uçak


Mutasyona uğramış koronavirüs türü nedeniyle ingiltere'de bulaş hızının artmasından dolayı, Türkiye'ye İngiltere, Danimarka, Hollanda ve Güney Afrika'dan yapılan uçuş seferleri, geçici olarak durduruldu.

Karar üzerine gece saatlerinde açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "İngiltere kaynaklı mutasyon riski üzerine alınan tedbirler kapsamında, halen yolda olan uçuşlar için tüm yolculara test yapılacak ve karantina kuralları uygulanacaktır. Tedbirler tam koordinasyonla yürütülmektedir." ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanı Koca'nın açıklamasını takiben, Türk Hava Yollarına (THY) ait tarifeli uçakla Londra'dan istanbul'a gelen ve aralarında kabin ekiplerinin de bulunduğu 125 yolcuya, İstanbul Havalimanı'nda koronavirüs tedbirleri uygulandı.

AA'nın haberine göre; sağlık ekipleri tarafından uçakta iletişim ve adres bilgileri alınan yolcular, daha sonra havalimanı içerisindeki Kovid-19 PCR testi alanına götürüldü. Burada sağlık ekiplerince yolculardan numune alındı.

Londra'dan İstanbul'a gelen yolcuların, evlerinde karantina altında olacakları ve filyasyon ekipleri tarafından takip altında tutulacakları öğrenildi.

 

Tayyip Erdoğan’a hakaret eden sığınmacının yüzüne tüküren


 

Almanya'nın Hessen eyaletinde yaşayan ve Alman polisi tarafından insanlık dışı muameleye maruz kaldıklarını söyleyen 7 kişilik Akyüz ailesi, özel bir uçakla Türkiye'ye gönderildi.

Mahkemelerde tercümanlık yaptığını söyleyen ailenin babası Mahmut Akyüz, neden sınır dışı edildiklerini şu sözlerle anlattı: "Sığınma başvurusu yapan bir Türk’ün davasında da tercüman oldum. Sözlerinden FETÖ’cü olduğunu düşündüğüm birisi Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a ve Türkiye’ye suçlamalar yöneltiyordu. Ben de ‘Yalan söyleme, utanmıyorsun da’ diyerek yüzüne tükürdüm. Bu biraz sorun oldu"

Alman medyası ise Mahmut Akyüz'ün iddialarının aksine ailenin oturum izninin olmadığını ve kendilerine tanınan sürenin dolması nedeniyle sınır dışı edildiğini yazdı.

 İHA'nın aktardığına göre Almanya 'nın Hessen eyaletindeki Sontra kasabasında yaşayan 7 kişilik Akyüz ailesi, 3 Aralık gece 02.30'da evlerinin kapısı kırılıp gözaltına alındı.

Çok sayıda Alman polisin katıldığı baskında, 13 ve 15 yaşlarındaki çocuklara bile terörist muamelesi yapıldı. Konuşmalarına izin verilmeden ve hiçbir açıklama yapılmadan havaalanına götürülen aile, özel bir uçakla Türkiye'ye getirildi. 33 yıldır Almanya'da yaşayan ve çocukları da Alman vatandaşı olan Mahmut Akyüz yaşananları anlattı.

Ahmet Kamil Erozan’a: Seçim olsa da iktidar size verilmeyecek


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İYİ Parti Milletvekili Ahmet Erozan'ın "Bütçeyi iktisatlı kullanın. Yılın ikinci yarısı alacağız." sözlerine yanıt verirken "Ülkede seçim yok. Seçim olsa da iktidarın size verilmeyeceğini biliyorsunuz." dedi. 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM Genel Kurul'unda bakanlığının bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada kullandığı ifadeler dikkat çekti.

Çavuşoğlu, İYİ Parti Milletvekili Ahmet Erozan'ın "Bütçeyi iktisatlı kullanın. Yılın ikinci yarısı alacağız" sözlerine cevap verdi. 

Çavuşoğlu, "Hayrola, ne oluyor? Siz de mi Biden'dan umut bekliyorsunuz yoksa? Ülkede seçim yok. Seçim olsa da iktidarın size verilmeyeceğini biliyorsunuz. Yoksa darbe beklentiniz mi var nereden devralacaksınız, kimden devralacaksınız?" ifadelerini kullandı.

 

 

MİT’ten İran’ın Türkiye’deki istihbarat ağına darbe

İran rejim muhalifi lideri Habib Farajollah Chaab'ın kaçırılması olayına ilişkin, suç örgütü lideri İranlı uyuşturucu baronu Naci Zindaşti'nin 11 adamı 4 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonla yakalandı. 9 şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Ahvaz’ın Kurtuluşu için Arap Mücadelesi Hareketi (ASMLA) İsveç oluşumunun başında yer alan, İran rejim muhalifi lideri Habib Farajollah Chaab,  9 Ekim 2020 tarihinde İstanbul’da kayboldu. İsveç’te yaşayan Chaab'ın akibeti ile ilgili yürütülen çalışmada, suç örgütü lideri İranlı uyuşturucu baronu Naci Zindaşti’nin talimatı ve yönlendirmesiyle, kurulan tuzak neticesinde  İran'a kaçırıldığı belirlendi. 

Zindaşti'nin, 14 yıldır İsveç’te yaşayan Chaab’ı eski eşi ile kandırarak İstanbul’a gelmesini sağladığı belirtildi. Chaab’ın eski eşiyle buluşacağını düşünerek geldiği ve bindiği  minibüste uyuşturucu kullandırılarak etkisiz hale getirildikleri, daha sonra Van'ın Başkale ilçesine oradan da İran'a kaçırıldığı ortaya çıktı.

Bu olayda Turgay D. ve Naci Sharifi Zindaşti’nin öz yeğeni Bahtiyar F. liderliğindeki ekibin yine aktif rol aldığı Türkiye aleyhine casusluk faaliyetleri yürüttükleri tespit edildi. Bu kapsamda 27 Kasım'da İstanbul merkezli 4 ilde 13 şüphelinin yakalanması için  eş zamanlı operasyon düzenlendi. İstanbul'da H. Y., E.Ö., Y.D., B.F., F.D., Van'da N.Ç., D.A., E.A., M.F., A.F.,  ve Ankara'da ise F.Ş. olmak üzere toplamda 11 şüpheli gözaltına alındı. 9 şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, 2 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 

2018'DE ORTADAN KAYBOLMUŞTU

Zindaşti, 2007 yılında FETÖ'cü savcı Zekeriya Öz tarafından gizli tanık olarak kullanılmıştı.

Sonraki yıllarda uyuşturucu kaçakçılığı, silahlı suç örgütü kurma, adam kaçırma ve öldürme suçlarından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 24 yıl hapis cezası istenen Zindaşti, 2018 yılında ortadan kaybolmuştu.

İntihara kalkışan kişiye kısıtlamayı ihlalden 3150 TL ceza

 

Sivas’ta intihar girişiminde bulunan ve polisler tarafından vazgeçirilen H.Ç.’ye sokağa çıkma kısıtlamasını ihlalden 3 bin 150 TL ceza kesildi.

Sivas’ta uçurumun kenarına gidip intihara kalkışan H.Ç., polis tarafından ikna edilerek eyleminden vazgeçirildi. H.Ç.’ye sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal ettiği için 3 bin 150 TL ceza kesildi.

Olay, Kılavuz mahallesi Yukarı Tekke Mezarlığı mevkiinde meydana geldi. H.Ç., gittiği uçurumun kenarında intihara kalkıştı. İhbar üzerine bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Kendisini uçurumdan atacağını söyleyen H.Ç., polisin çalışması sonucu ikna edilerek eylemine son verdi.

DHA’nın aktardığı habere göre, Sivas Numune Hastanesi’nde sağlık muayenesinden geçirilen H.Ç., ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. H.Ç.’ye koronavirüs tedbirleri kapsamında sokağa çıkma kısıtlamasına uymadığı için 3 bin 150 TL ceza kesildi.


Erdoğan'ın içişleri bakanı parlamentoda "kavga" açtı


 Türk Parlamentosu, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi temsilcileri ile Kürt demokratik muhalefeti arasında yeni bir tartışmaya tanık oldu.

 İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekilleri ile demokratik halklar, Kürt muhalefeti arasında ilk kavga, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın polis teşkilatının 2017'de bir Kürt'ü öldürmesi zemininde ortaya çıktı.

 Muhalefet gazetesi "Cumhuriyet" ve ardından "Dot Al Khaleej News" web sitesine göre, iki partinin temsilcileri arasında çatışma, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Diyarbakır'ın (güneydoğu) Kamal Qarqout kentinde bir Kürt'ü öldürdüğünü itiraf etmesiyle başladı. O sırada polis gücüne. Gazete, olayların Kürt milletvekilinin "İşkencenin meşru bir devlet politikası olduğu, ortak bir mesele olduğu ve bunu yapanlar korunduğu 1990'larda olduğu gibi Türkiye'de de cezasızlığı kara leke olarak kaydedecek" dedi. Tarih bunu İçişleri Bakanı (Soylu) adına kaydedecek ”dedi. Delil bulamadığı için yargı, Qarqoot'u öldüren polis memurunu beraat ettirdi, böylece cinayet suçlusu değil fotoğrafı çeken gazeteci yargılandı.

 Gazete, olayların Kürt milletvekilinin "İşkencenin meşru bir devlet politikası olduğu, ortak bir mesele olduğu ve bunu yapanlar korunduğu 1990'larda olduğu gibi Türkiye'de de cezasızlığı kara leke olarak kaydedecek" dedi.

 Tarih bunu İçişleri Bakanı (Soylu) adına kaydedecek ”dedi. Delil bulamadığı için yargı, Qarqoot'u öldüren polis memurunu beraat ettirdi, böylece cinayet suçlusu değil fotoğrafı çeken gazeteci yargılandı.

Bakan'ın yolsuzluk haberlerine 'saygınlık' sansürü geldi


 İBB'de Ekrem İmamoğlu yönetiminin AKP dönemiyle ilgili hazırladığı ilk yolsuzluk dosyasının yargıya taşındığına dair 297 habere Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun talebiyle erişim engeli getirildi.

AKP dönemiyle ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 23 yöneticileri hakkında ilk yolsuzluk dosyasının yargıya taşındığına dair haberlere Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun talebiyle konu hakkındaki haberlere erişim engeli getirildi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yönetiminin kararıyla yolsuzluk dosyası hazırlanmıştı.  

Erişim engeli getirilen haberlerde Medya AŞ'ye yapılan ödeme ile kamunun 15.4 milyon lira zarara uğratıldığı iddiasının yargıya taşındığı yer alıyor. İBB Teftiş Kurulu raporunda işlerin tamamına yakınının sözleşmeye ve teknik şartnameye uygun yerine getirilmediği, hak edişlerin usule uygun yapılmadığı, dolayısı ile yapılan ödemenin yersiz olduğu ifade edilmişti.

Erişim engeli başvurusu yapan Karaismailoğlu, söz konusu haberde suç duyurusunda bulunulan isimler arasında AKP döneminin İBB Genel Sekreter Yardımcısı, ihale ve harcama yetkilisi olarak yer alıyordu.

İTİRAZ EDİLECEK

Konuyla ilgili 297 ayrı haber linki erişim engeli kapsamına alındı. Bu haberler arasında Evrensel'in "İBB yönetimi AKP dönemine ilişkin yolsuzluk dosyasını yargıya taşıdı" başlıklı haberi de var. Evrensel habere erişim engeli getiren mahkeme kararına itiraz edecek.

CHP, Adalet ve Kalkınma Partisi'ni ifşa ediyor

 


CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, AKP'li üç milletvekilinin, bedelli askerlik askerlik yaptıkları sırada hem maaş aldığını hem de sigortalarının devlet tarafından yatırılmaya devam ettiğini açıkladı.

AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş'un ise 21 günlük bedelli askerlik hizmetini yapan üç milletvekilinin, maaş olarak aldıkları 25 bin lirayı Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Güçlendirme Vakfı'na bağışladıklarını açıklaması tartışmaya yol açtı.

TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde söz alan CHP İstanbul Milletvekili Tanal, ilgili yasaya göre bedelli askerlik hizmeti yapanların ücretsiz izinli sayılması gerekirken, AKP Konya Milletvekili Selman Özboyacı, Yalova Milletvekili Ahmet Büyükgümüş ve Gaziantep Milletvekili Müslüm Yüksel'in, TBMM'den maaş almaya devam ettiğini söyledi.

Tanal, "Bedelli askerlikte, askerlik borçlanması dahi yapılamazken milletvekili olan arkadaşlarımız askere gidiyor, maaşını da sigortasını da Meclis ödüyor" dedi. Tanal, "çakma kahraman" olarak nitelendirdiği milletvekillerinin, maaş olarak aldıkları miktarı Milli Savunma Bakanlığı hesabına yatırmak zorunda olduklarını söyledi.

"Devletin parasını istediğin yere bağışlayamazsın"

AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, üç milletvekilinin maaş olarak aldığı 25 bin lirayı Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'na bağışladıklarını söyledi. Bunun üzerine Tanal, "Bu, senin babanın parası değil, devletin parası. İstediğin yere bağışlayamazsın" diye tepki gösterirken, "Peki sen bu parayı aldın, benim dediğimi inkar ediyorsun. 'Ben bağışladım.' Bunun mazereti olmaz. Hatta bu, Anayasa hükümlerine göre milletvekilliğinin düşme nedeni çünkü milletvekilliğiyle bağdaşan bir iş değil" dedi.

Merkel: Türkiye ile müzakereler istenilen sonuca ulaşmadı


 Almanya Başbakanı Angela Merkel, gerçekleşecek Avrupa Birliği Liderler Zirvesi öncesinde açıklamalarda bulundu. Merkel, Türkiye ile müzakerelerin istenilen sonuca ulaşamadığını söyledi. 

Almanya Başbakanı Angela Merkel, “Türkiye ile müzakereler istenilen sonuca ulaşmadı” açıklamasında bulundu.

Sözcü’nün aktardığına göre, Almanya Başbakanı Angela Merkel, yarın gerçekleşecek Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi öncesinde konuştu.

Son dönemde gerilen AB-Türkiye hattı ile ilgili açıklamalarda bulunan Merkel, "Türkiye ile müzakereler istenilen sonuca ulaşmadı" dedi.

Liderler Zirvesi öncesi konuşan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de, “Maalesef Türkiye ile ilişkilerde ilerleme veya gelişme göremedik” ifadesini kullanmıştı.

Türkiye ile ilişkiler değerlendirmesinde AB dışişleri bakanlarının "Türkiye'nin tutumunda temel bir değişim olmadığı, durumun daha da kötüleştiği" görüşünde olduğunu aktaran Borrell, bölgede Türkiye'nin arama çalışmalarının devam ettiğini söylemişti.

ZİRVEDE TÜRKİYE’YE YAPTIRIM GÖRÜŞÜLECEK

Brüksel'de 10-11 Aralık tarihlerinde düzenlenecek zirvede Doğu Akdeniz'deki faaliyetleri nedeniyle Türkiye'ye yaptırım uygulanıp uygulanmayacağı görüşülecek.

 

Çinli aşı şirketi onay için defalarca rüşvet dağıtmış

 

Türkiye'nin Covid-19 hastalığına karşı Çin'den 50 milyon doz sipariş verdiği Sinovac Biotech firmasının CEO'sunun geçmişte Çin'in ilaç düzenleme kurumuna aşı onaylarını hızlandırmak için rüşvet verdiği ortaya çıktı.

Çinli ilaç şirketi Sinovac, 2003 yılında SARS aşısı için ilk klinik testlere başlayan ve 2009'daki kuş gribi aşısını dağıtan ilk şirketti.

Mahkeme kayıtlarını araştıran Washington Post, Sinovac CEO'su Yin Weidong'un geçmiş aşılarla ilgili ülkenin ilaç düzenleme kurumuna rüşvet verdiğini ortaya çıkarttı.

Sinovac'ın rüşvet iddiaları neler?

2016 yılında, Sinovac’ın kurucusu ve icra kurulu başkanı Yin Weidong, aşı incelemelerini denetleyen düzenleyici bir yetkili olan Yin Hongzhang ve eşine 83 bin dolardan fazla rüşvet verdiğini itiraf etti. Yin Hongzhang ise rüşvet karşılığında Sinovac’ın aşı sertifikalarını hızlandırdığını kabul etti.

Düzenleyici yetkili, Sinovac ve diğer yedi şirketten rüşvet aldığı için 2017'de on yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Sinovac hakkında bu davanın dışında rüşvet gündemleri de çıktı. Çin'de en az 20 hükumet yetkilisi ve hastane yöneticisi 2008 ve 2016 yılları arasında Sinovac çalışanlarından rüşvet aldığını itiraf etti. Şirket, 2017 yılında rüşvet skandallarıyla ilgili bir iç soruşturma başlattığını duyursa da hala sonucunu açıklamadı.

Yin Weidong Sinovac tarafından suçlanmadı ve şirketin COVID-19 aşı girişimini denetlemeye devam ediyor