Tüm itirazlara rağmen Kanal İstanbul gerçekleştiriyorlar

Adım adım Kanal İstanbul projesini gerçekleştiriyorlar... Ne halkın itirazı, ne yasalar, ne doğa umurlarında değil... Varsa yoksa rant hırsı...

Kanal İstanbul , Cumhuriyet tarihinde en çarpıcı projelerinden biridir . İstanbul’un, Türkiye’nin çok tartışılan konusudur . 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2011 yılında duyurduğu çılgın proje 'Kanal İstanbul'a rota kesinleşti. Çılgın projede piyango, Sazlıbosna, Dursunköy ve Baklalı köylerine vurdu. Bölgelerdeki emlakçılara ‘Kanal manzaralı arsa’ siparişi verilmeye başlandı.

İstanbul Boğazına alternatif olarak planlanan proje alanı Avcılar, Küçükçekmece, Başakşehir ve Arnavutköy ilçeleri sınırları içinde yer alacak. ‘Çılgın proje’ için belirlenen güzergâha göre Kanal İstanbul Marmara Denizi’ni Küçükçekmece Gölü’nden ayıran kıstaktan başlayarak, Sazlıdere Baraj Havzası boyunca devam edecek.

Kanal, Sazlıbosna Köyünü geçerek Dursunköy’ün doğusuna ulaşıp Baklalı Köyünü de geçtikten sonra Terkos Gölü’nün doğusundan Karadeniz’e ulaşacak.

Kanal İstanbul Projesi, Arnavutköy Sazlıbosna Köyünü de vurdu...

İstanbul Arnavutköy'e bağlı Sazlıbosna Köyü'nde verimli topraklar imara açılınca yaklaşık 250 hane köyü terk etti. Bu köy, Kanal İstanbul Projesi'ne en yakın köylerden biri.

Köylüyü yakından ilgilendiren ve mera olarak kullanılan 970 bin 300 metrekarelik parsel imara açıldı.

Aynı arazi bir süre önce Maliye Hazinesi'ne sonra TOKİ'ye devredildi. Son gelinen noktadaysa Kanal İstanbul planlarında da imara açılıp konut-ticaret alanı ilan edildi.

Kanal İstanbul bu köyü yok edecek!

proje kiminin evinden kiminin de verimli topraklarından geçiyor. Üstelik köyde tarım da bitebilir.

Maliyetlerin karşılanacağı söylensede onlar mağdur olmaktan endişeli.

Daha önce İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da depremden sonra ikinci büyük tehdidin Kanal İstanbul olduğunu söyledi

İmamoğlu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “İstanbul'un deprem gibi acil bir konusu varken 140 milyar liranın şehrin doğasına ve ekonomisine zarar verecek şekilde kullanılması asla kabul edilemez” dedi.

Kanal İstanbul’a karşı çıkan gönüllülerin oluşturduğu sivil toplum örgütü Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, ‘İki Deniz Arasında Kanal Değil Yürüyüş Olur’ adıyla düzenlenen ikinci yürüyüşünü dün gerçekleştirdi.

Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu adındaki sivil toplum örgütü, Kanal İstanbul’un geçeceği güzergahta yürüyüş düzenleyerek projeyi protesto etti.

 “Pandemide biz yaşam, onlar rant peşinde” diyen gönüllüler, “Kanal projesi salgına rağmen iptal edilmiyor. Bu projesine ayrılacak para Covid-19’la mücadeleye ayrılabilirdi” ifadelerine yer verdi.

“pandeminin en ağır döneminde iki tarih/kültür varlığı köprünün taşıma ihalesini yaptılar. Bize ‘evde kal’ diye akıl verirken, çoğalamamızı fırsat bilerek korona günlerinde sermayeye yeni imkanlar sundular.

 “İstanbul’un son tarım alanlarını, sularını, insan dışı canlı yaşamı yok edip, kentin esas sahiplerini sürecek olanlar raporda, nitelikli insanlar için turizm projeleri, oteller, fuar alanları, AVM’ler, geniş, rahat, lüks konutlar yapmayı planlıyorlar. Finans projesi ile bağını kuruyorlar ve 3. Köprü ve 3.Havalimanını bu kapsamda yaptıklarını ilan ediyorlar.”

“Bu ülkenin daha fazla talan, rant projelerine ihtiyacı yoktur. Halkın ihtiyacı işsizliğe, yoksulluğa çözüm bulunması, demokratik ve özgür bir yaşamdır. Bu ‘ölüm projesine onay vermiyoruz, mücadele etmeye kararlılıkla devam ediyoruz.”

İmamoğlu Kanal İstanbul projesiyle ilgili itiraz dilekçelerini verdi: Allah, İstanbul’u, akla ve bilime inanmayanların şerrinden korusun.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul’la ilgili 2 itiraz dilekçesini, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne sundu. İmamoğlu, yaptığı açıklamada, "Buradaki arazi hareketlerinin kimlerin üstüne olduğu belli. Yani bu kadar aşikar, ekonomik, sosyal, milli duygular üzerinden, şehircilik üzerinden, içi ihanet dolu bir süreç. Onun için toplumun bu konuda duyarlı olacağını, uyanık olacağını biliyoruz. Bu siyasi bir mesele değildir. Milli bir meseledir. Bu İstanbul’un kurtulma mücadelesidir. İtirazımı bu duygularla veriyorum. Allah, İstanbul’u akla ve bilime inanmayanların şerrinden korusun” söyledi.

"Kanal İstanbul, İstanbulluların su kaynağını yok edecek"

Hektarlarca alana sahip Sazlıdere Barajı da bu planın içerisinde tamamen yok oluyor ve barajın bulunduğu alan kanalın bir bölümüne dönüşüyor. Barajın içme suyu havzası da imara kapalıydı ve koruma altındaydı. Planla bu alan da imara açılmış oldu. 

Kanal İstanbul'un 10 köyü kapsayan 3. etap planlarına göre, İstanbul'un su ihtiyacının bir kısmını karşılayan Sazlıdere Barajı'nın tamamı yok olacak ve kanala dönüşecek. Planlarla barajın çevresindeki içme suyu havzası da imara açılmış oldu. Vatandaşların tapularına daha planlar askıdayken şerhler konulduğu öne sürüldü.

Cumhuriyet'ten Hazal Ocak'ın haberine göre, kanalın çevresine 'zemin+3' kat izni verildi. Planlarda Şahintepe-Yarımburgaz Mağarası'nı kurtarmak için herhangi bir çözüm getirilmedi.

Projenin 3. etap planları, Çilingir, Dursunköy, Hacımaşlı, Hadımköy, Haraççı, Sazlıbosna, Güvercintepe, Kayabaşı, Şahintepe ve Şamlar olmak üzere 10 köyü kapsıyor.

Planlama alanı toplam 5 bin 893 hektar. Planlama Hacımaşlı, Sazlıbosna ve Çilingir köy yerleşimleri ile Dursunköy ve Şamlar’ın tarım alanlarını içeriyor. Hektarlarca alana sahip Sazlıdere Barajı da bu planın içerisinde tamamen yok oluyor ve barajın bulunduğu alan kanalın bir bölümüne dönüşüyor. Barajın içme suyu havzası da imara kapalıydı ve koruma altındaydı. Planla bu alan da imara açılmış oldu.

Öte yandan vatandaşların tapularına daha planlar askıdayken şerhler konulduğu iddia edildi. Bu nedenle planlara çok sayıda vatandaşın itiraz ettiği belirtildi.