korona Virüsü bile zengin-fakir ayırt ediyor

 

 

COVID-19 Pandemisi arttıkça, "virüs ayrımcılık yapmaz - hem zengin hem de fakir, hepimiz hep beraberiz" söylemleri duymaya başladık. Bununla birlikte, gerçek şu ki, göreceli olarak güvenliğin tadını çıkaran ayrıcalıklı seçkinler, kâr etmelerini sürdürmek için işçilerin daha yüksek enfeksiyon riski ortamında olmasını göze almaktadırlar. Bu virüs, insan yaşamından ziyade kârın öncelikli olduğu çürük ve kalpsiz kapitalist sistemin doğasını ortaya koymaktadır.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson koronavirüsü kaptı. Britanya'nın varisi Prens Charles ve İngiliz film yıldızı Idris Elba da öyle. Virüsü kapmış olan zengin ve ünlü kişilerin listesi her geçen gün daha da uzuyor. Ama şimdiye kadar COVID-19 nedeniyle yaşamını kaybeden bir ünlü olmadı; Boris Johnson önce hastaneye kaldırıldı, sonra yoğun bakıma alındı. Daha sonra toparladı ve yoğun bakımdan çıktı. Diğer birçok ünlü ise kendilerini izole ediyorlar, birçoğu semptom (belirti) göstermiyor ve oldukça iyi bir sağlık bakımı alıyorlar.

Bu arada, İngiltere'deki sınıf ayrımının diğer tarafında Kayla Williams var. 36 yaşında, 3 çocuk annesi ve bir çöp toplayıcının karısıydı, COVID-19'a bağlı yaşamını kaybetti. Virüsün tüm semptomlarına sahipti, ancak bir gün önce onu gören sağlık görevlilerine göre, "öncelik değildi". Test edilmedi, tedavi edilmedi. Kocasının umutsuz kelimeleri şu şekildeydi:

"Sadece tecrit etmem gerektiğini söylediler. Bana başka bir şey söylemediler. Ben de diyabet hastalığı olan biriyim, insülin kullanıyorum. Tek bildiğim, izole etmem gerekiyor. Kimse test yapıldığından veya başka bir şeyden bahsetmedi.

ABD'de corona virüsünün en çok yayıldığı noktalar üzerine yapılan bir araştırma, gelir grubuna göre bulaşma riskini de ortaya koydu. Buna göre daha küçük ve kalabalık bir markete giden düşük gelir grubundaki kişilerin virüse yakalanma riski iki kat fazla.

Çin’in Wuhan kentinde Aralık 2019’da ortaya çıkan corona virüsü, kısa sürede global bir krize dönüştü. Dünya genelinde 1.2 milyonu aşkın insanın ölümüne yol açan virüsle ilgili bir yandan aşı çalışmaları devam ederken, diğer yandan da hastalığın şifreleri çözülmeye çalışılıyor.

ABD’nin saygın okullarından Stanford Üniversitesi’nde virüsün bulaşmasıyla ilgili çarpıcı bir çalışmaya imza atıldı. Uzmanlar hastalığın bulaşma noktalarıyla ilgili marketler, spor salonları, kafeler, restoranlar, ibadet merkezleri ve otelleri mercek altına aldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder