Türkiye, eleştirmenleri ve muhalifleri avlamak için Interpol'ü manipüle etmek için bir plan hazırladı

Türkiye, eleştirmenleri ve muhalifleri avlamak için Interpol'ü manipüle etmek için bir plan hazırladı...


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümeti, bir hükümet muhalifini sahte suçlamalarla aranan bir adam olarak listeleme girişiminin ardından Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı (Interpol) filtreleme mekanizmalarını devre dışı bırakmak için yeni bir planın peşine düştü.

Hükümetin Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan bir belgede ayrıntılı olarak açıklanan planı, Genel Sekreterliğin uluslararası bir organın kullanılmasına izin vermeyi reddetmesinin üstesinden gelmek için Genel Kurul ve Yürütme Komitesi'nde lobi yapmak için Türk hükümet kaynaklarının seferber edilmesini içeriyor. Erdoğan hükümeti tarafından yürütülen siyasi cadı avı.

Planın, Interpol'ün Kasım ayında Türkiye'de yapılacak Genel Kurulu'nda yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Nordic Monitor daha önce Türk cumhurbaşkanının 28 Nisan 2021'de parlamento başkanına Interpol toplantısına ev sahipliği yapmanın faydalarını ve bunun Interpol'ün Gülen hareketinin peşine düşmek için yardım almasına nasıl yardımcı olabileceğini vurgulayan bir mektup gönderdiğini gösteren belgeler yayınlamıştı.

Interpol'ün işleyişi, 194 üye ülkesinin her birinin önerilen kararlar için bir oy aldığı Genel Kurul tarafından yönetilir.

Ekim 2019'da Şili'de düzenlenen 88. Genel Kurul, Erdoğan hükümetinin yoğun lobi faaliyetleri sonucunda Türkiye'nin 2021 toplantısına ev sahipliği yapmasına karar verdi.

Nordic Monitor tarafından elde edilen iki sayfalık Türk hükümeti belgesi, Erdoğan hükümetinin sistemi siyasi amaçlı dosyalamalarla doldurmasının ardından Interpol'ün Türk polisinin Interpol/Europol departmanı tarafından veritabanına erişimi nasıl kapattığını ortaya koyuyor.

Belge, özellikle FEM Dershaneleri'nin (kolej ve üniversite hazırlık kursları sunan özel okullar) CEO'suyken Erdoğan hükümetinin hedefi haline gelen Ahmet Kirmiç'in durumundan bahsediyor.

Tüm özel hazırlık okulları arasında en popüler olan FEM, devlet tarafından yürütülen ulusal sınavlarda üst sıralarda yer aldı ve öğrencileri genellikle rekabetçi üniversite ve kolej sınavlarında en yüksek puanları aldı.

Kirmiç ve diğer FEM yönetim kurulu üyeleri, Erdoğan hükümetini eleştiren bir grup olan Gülen hareketiyle bağlantılı.

Hükümet, 2013 yılında benzeri görülmemiş bir hamleyle, Türkiye'de on yıllardır faaliyet gösteren tüm özel hazırlık okullarını yasaklayan bir yasa tasarısını meclisten geçirdi.

Hareket, yasayı serbest girişime saldırı olarak değerlendiren ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından eleştirildi.

Bazıları, hazırlık okullarının çocuklarına merkezi sınavlarda oyun alanını eşitleme fırsatı sunduğundan, yasadan en olumsuz etkilenecek olanın düşük ve orta gelirli aileler olacağını belirtti.

Diğerleri, hazırlık okullarının kaldırılması durumunda, devlet okullarında verilen eğitimin yetersiz olması nedeniyle, Türk öğrencilerin Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) gibi hem yerel hem de uluslararası sınavlardaki başarısının büyük ölçüde düşeceğini belirtti.

Hükümetin bu hareketi, o sırada Türkiye genelinde illerde faaliyet gösteren 3.640 özel hazırlık merkezine devam eden 2.107.000 öğrenciyi olumsuz etkiledi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder